- Normal bir insanın günlük su tüketimi ne olmalıdır?
- Su vücudumuzdan sindirim, terleme ve nefes alma yoluyla sürekli
eksilmektedir. Temel prensip olarak; kaybolan su miktarı mutlaka
yerine konmalıdır.
Yaklaşık olarak bir gün içerisinde vücut
ağırlığımızın en az 1/36’sı kadar su almalıyız. Örneğin 72 kg.
ağırlığındaki birisinin günlük su ihtiyacı en az 2 litredir. Bu
ihtiyacın bir kısmının muhtelif yiyecekler yolu ile alındığını
varsaysak bile bir yetişkinin günde en az 1,5 litre su içmesi
gerekmektedir. Bu miktar beslenme uzmanlarınca yetişkinlere tavsiye
edilen asgari miktardır. Ayrıca hamilelerin daha fazla su
tüketmeleri gerekmektedir. Bu durum anne ve bebek arasında ortaya
çıkan su transferi düşünüldüğünde ve anne karnındaki bir bebeğin günde
yaklaşık 1 litre su tükettiği dikkate alındığında annenin daha fazla
su tüketmesini zorunlu kılmaktadır. Hamilelik döneminde kadınlar
normal dönemden yaklaşık 8 litre daha fazla su taşırlar
- Suda bulunan kalsiyum ve magnezyumun yararları nelerdir?
- Kalsiyum kemiklerin ana yapısında bulunan ve onların güçlü
kalmasını sağlayan bir mineraldir. Ancak bu önemli ve vücudunuzun her
gün gereksinim duyduğu mineralin görevleri bunlarla sınırlı değildir.
Kalbin düzenli atması, kan pıhtılaşma sisteminin düzenli işlemesi,
sinirlerin sağlıklı çalışması ve kasların düzgün fonksiyon görmesi de
kalsiyumun yardımıyla olur. Kalsiyum organizmanın düzgün çalışmasında
kilit rol oynar. Vücuttaki kalsiyumun %99'u kemiklerde ve dişlerde
bulunur. Geriye kalan %1 ise kanda ve yumuşak dokulardadır. Bu %1
oranındaki kalsiyum çok az bir miktar gibi görünse de son derece büyük
bir hayati öneme sahiptir. Yukarıda sözünü ettiğimiz etkiler işte
dolaşımda bulunan bu çok az miktardaki kalsiyum yardımıyla
olur.
Magnezyum kemik ve dişleri güçlendirir, kasların gevşemesini
sağlar, adet öncesi sendrom belirtilerini hafifletir, kalp kasları ve
sinir sistemi için çok önemlidir. Enerji üretiminde görevlidir.
Vücuttaki birçok işlemde yan görevleri vardır.
- Magnezyumun alt ve üst sınırı var mıdır?
- Magnezyum yeni yönetmelikte değerlendirmeye alınmayan bir
parametredir. Magnezyum ile ilgili bir alt-üst sınır
bulunmamaktadır.
- Magnezyumu fazla olan sular daha sert sulardır. Yumuşak içimli
sularda ise magnezyum oranı daha düşüktür. Damak zevki ve ülke
kültürüne göre tercihler değişebilmektedir.
- Düşük magnezyumlu sular, vücuttan daha kolay dışarı atılabildiği
için böbrek rahatsızlığı olan kişiler için daha uygun
olabilir.
- PH nedir?
- PH suyun asitlik veya bazlık durumunu gösteren logaritmik bir
ölçüdür. Çözeltide bulunan H+ iyonu konsantrasyonunu ifade eder. Saf
su H+ ve OH- iyonları açısından dengededir ve PH değeri 7'dir. PH, H+
iyonlarının elektrik potansiyellerine bağlı olarak veya renk
indikatörleri (örn; fenolfitalein) ile ölçülebilir. Örneğin asidik
sıvıların hidrojen iyon sayısı yüksektir ve PH değeri 7 den küçüktür.
Bazik olan alkali sıvıların hidroksil iyon sayısı yüksek olup, PH
değerleri 7 den büyüktür.
PH < 7 ise ortam asidiktir PH > 7
ise ortam baziktir. PH değeri 6,5 ile 9,5 arasında
olmalıdır.
- İletkenlik nedir?
- İletkenlik suyun içindeki mineral ve mineral tuzlarının tamamının
vermiş olduğu elektriksel bir değerdir. Sudaki mineral ve mineral
tuzlarının miktarı arttıkça iletkenlik de artar.
- Suda sertlik derecesi neyi ifade eder?
- Yeryüzündeki sular buharlaşarak bulutlarda depolanır ve tekrar
yeryüzüne yağmur olarak döner. Dönüş sürecinde atmosferdeki
karbondioksiti çözer ve bir miktar asidik hale gelir. Bu asidik yağmur
suyu muhtelif kaya katmanlarından ve akiferlerden kalsiyum karbonatı
çözmektedir. İşte bu çözülmüş mineralleri taşıyan sulara sert su
denir. Bir suyun sertlik derecesi kalsiyum karbonatın ilgili suda ne
kadar çözüldüğüne bağlıdır. Benzer kimyasal reaksiyonlar magnezyum
sülfat, klorid, asit silisit tuzu ve demir için de geçerlidir. Ancak,
çözülmüş haldeki kalsiyum karbonat bir suyun sertliğine en fazla katkı
yapan elementtir.
- Ambalajlı suyu neden tercih etmeliyim?
- Ambalajlı sular, yönetmelik gereği ilk çıktığı haliyle temiz ve
sağlıklı olmak zorundadır. İlave bir işleme gerek kalmaksızın direkt
olarak suyu kaynağından içebilirsiniz.
- Ambalajlı su, Sağlık Bakanlığı'nın çok sıkı yönetmelik hükümlerine
göre ruhsat alındığı, sürekli denetim altında olduğu ve halk sağlığı
açısından bir risk taşımadığı yönünde bir güvencenin var olduğu
anlamını taşır. Genelde çeşme suları içinde taşıdığı klor gibi
dezenfektanların etkisiyle rahatsız edici bir koku ve lezzete
sahiptirler. Ambalajlı sularda ise bu tür sorunlar mevcut değildir.
- Ambalajlı suları nasıl kullanmalıyım?
- Serin (5-15 derece), karanlık (güneş ışığından uzak) ve kuru (%50
nemden az) bir yerde saklanmalıdır. Ambalajlı sularınızı kalorifer
yanında, direkt güneş ışığı altında tutmayınız.
- Suyunuzu kullanırken tüketim süresine ve saklama koşullarına
dikkat etmeniz gerekmektedir.
- Damacana su, direkt güneş ışığı almayan, yeterince havalandırılan
temiz bir ortamda saklandığı sürece, değişime uğramadan en az 10 gün
süreyle sağlıklı yapısını korur. Damacana suyu ayrıca serin ve kuru
bir ortamda muhafaza etmek gerekir.
- Boş damacana şişe içerisine herhangi bir sıvı/katı madde
kesinlikle koymayınız, yabancı maddeler atmayınız.
- Damacanayı pompa ya da sebilsiz kullanıyorsanız, kapağını açık
bırakmayınız.
- Damacana kapaklarını atmayınız. Boş damacanalarınızı teslim
ederken kapağını kapatarak veriniz.
- Ambalajlanmış suyu hangi şartlarda saklamalıyız?
- Serin(5–15 derece), karanlık (güneş ışığından uzak) ve kuru (%50
nemden az) bir yerde saklamalıdır. Ayrıca özellikle kimyasallar,
deterjanlar, temizlik maddeleri, benzin ve bunun gibi maddelerden
mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Çünkü su saf bir maddedir ve bizim
çevrede algılayamadığımız kokuları dahi yavaşça kendisine çekme
özelliğini taşır.
- Ambalajlanmış bir suyun kullanım ömrünü etkileyen faktörler
nelerdir?
- Şişe ambalajının hava geçirgenliğinin derecesi: Şişe ambalajının
cinsi ve kalınlığı hava geçirgenliğini belirler. Bu da sonuçta söz
konusu ambalajın dış ortam kokularına karşı korunmalı olup
olmayacağını belirler. Pet ve polikarbonat ambalajların moleküler
yapılarından dolayı, sular dış ortam kokularına karşı daha
hassastır.
- Suyun mineral konsantrasyonu (sert veya yumuşak oluşu): Yumuşak
suların mineral konsantrasyonu daha az ve daha saf olduklarından,
ortamdaki kokuları sert sulara göre daha fazla çekerler.
- Depolama ve saklama koşulları: Depolama ve saklama esnasında uygun
ortam koşulları (temiz, kuru, kokusuz, güneş görmeyen) sağlanmaz ise
ilerleyen günlerde suyun bozulması (yeşillenme, tortu yapma gibi)söz
konusu olacaktır.
- Su için ideal tüketilme sıcaklığı nedir?
- Bir suyun normal içim sıcaklığı 5 ile 20 ํC derece arasındadır. 20
ํC derecenin üzerindeki sıcaklıklarda suyun içinde bakteri üreme
olasılığı yüksek olduğundan tavsiye edilmez.
- Polikarbonat şişe ambalaj özellikleri nelerdir?
- Polikarbonat şişeler esnek ve uzun süreli kullanım özelliğine
sahip olup hijyenikliği daha kolay kontrol altına alınabilen ve
toksokolojik açıdan da insan sağlığına uyumlu olan ambalaj özelliği
taşımaktadır. Bebek biberonları dahi artık dünyada polikarbonat
hammaddesinden yapılmaktadır.
- Polikarbonat şişe kullanımının püf noktaları nelerdir?
- Suyunuz dünya standardı olan özel polikarbonat şişelerde
sunulmaktadır. Polikarbonat plastik değildir ve bebek biberonlarında
kullanılan çok özel bir gıda saklama ambalajıdır.
- Polikarbonat şişeler hava geçirgenliğine sahip olduğundan
bulundukları ortam havasındaki aromatik kokuları suya geçirebilirler.
Ambalajlı suları, olumsuz tat ve koku verebilecek her türlü ortamdan
ve gıda maddesinden uzak tutmaya özen gösteriniz.
- Polikarbonat şişeler sadece doğal kaynak suyu içindir ve camın 200
kat daha dayanıklı hali olmasına rağmen dış darbelere karşı hassasiyet
taşımaktadır. Teslimat ve kullanım esnasında oluşabilecek gözle
görülmeyen küçük çatlaklara karşı damacana şişenizi kontrol altında
tutmanızı ve ıslandığında zarar görebilecek halı kaplı ya da ahşap
zeminlerde muhafaza etmemenizi tavsiye ediyoruz.
- Damacana ambalajlar neden 19 litre’ dir?
- 19 litre damacana ürünü uluslararası literatürde galon birimi ile
değerlendirilmektedir. 1 galon 3,8 litre’dir. 1 damacana 5 galon’dan
oluşmaktadır. (standart ölçü)
- Açılan bir pet ürünün tüketim ömrü nedir?
- 5 litre üzerindeki ambalajlı ürünler maksimum 3–4 gün içerisinde,
diğerleri ise özellikle ağız teması söz konusu olduğundan gün
içerisinde tüketilmesi gerekir.
- 19 litre polikarbonat şişelerin dolum sayısı nasıl belirlenir
ve ne kadardır?
- 19 litre şişelerinin dolum sayısı şişelerin kullanım süresi ve
ömrü ile ilgilidir. İmal tarihi şişe üreticisi firmalar tarafından
belirtilmekte ancak son kullanım tarihlerine ilişkin bir bilgilendirme
yapılmamaktadır. Dolum yapan firma geri dönüşümlü olan şişeleri
kimyasal ve mikrobiyolojik testlere tabi tutarak, dolum aşamasına
dahil etmektedir.
- Plastik kökenli bu tarz şişelerde kullanım süreci sonrasın da
plastik yorgunluğu oluştuğunda, şişe dolum esnasında oluşan basınç
nedeniyle kırılarak kullanım harici kalmaktadır. Olumsuz muhafaza
koşulları ve amaç dışı kullanımlar şişenin ömrünü belirlemektedir. PC
şişeler yüzeylerinde stresin yüksek olduğu şişelerdir. Polikarbonat
hammadde üreticileri PC şişelerde kullanım sürecini 50-55 kez olarak
tavsiye etmektedirler. Fakat ülkemizde yazlıklardan veya az tüketim
yapan tüketicilerimizden şişe dönüşlerinin uzun süreçler alması
nedeniyle; 3-4 yıllık şişelerin yıpranmamış şişeler olduğu
gözlemlenmektedir. PC şişerin ömürleri, kullanım ve muhafaza koşulları
ile belirlenmektedir.
- Polikarbonat ve pet ambalajlı suların raf
ömürleri neden birbirinden farklıdır?
- Gıda ürünlerinde raf ömrünü genel olarak hammadde özellikleri,
uygulanan işlem, paketleme ve ambalaj teknolojisi belirler.
- Doğal kaynak sularında ürüne bir işlem yapılmadığı için raf
ömründe ambalaj belirleyici olmaktadır.
- PC ve pet ürünlerde kapaklama yöntemleri ve kullanılan ambalaj
farklı olduğu için raf ömürleri farklıdır. Pet ambalajlarda kapak
teknolojisi daha uzun raf ömrüne uygunken, PC ambalajlarda bu süre
daha azdır.
- PC ambalajlarda 1 yıl, pet ambalajlarda 2 yıla kadar raf ömrü
verilebilir. Şuanda uyguladığımız raf ömrü süreleri bu sürelerden daha
kısadır. Bu uygulama Pazarlama ve Satış açısından olumlu sonuçlar
yaratmaktadır. (PC 3 ay kapalı, pet 1 yıl kapalı)
- Polikarbonat ve pet şişelerin kapaklarının mavi yada beyaz
olmasının anlamı nedir?
- İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliğinde kapakların rengi ile
ilgili bir değerlendirme bulunmamaktadır. Ambalajlı sularda kapak
renginin doğa ve su rengi ile bağdaşması uyum açısından önemlidir.
Bizim ürün ambalajlarımızda tercih ettiğimiz renk doğaya ve suyun
doğal rengine uyumlu olan mavidir. Firmaların kendi politikaları
gereği farklı renklerde kapak kullanabilirler. Yönetmelikte bu konu
ile ilgili bir sınırlama yoktur.
- Polikarbonat ve pet şişe arasındaki renk farkının sebebi
nedir?
- Pet şişelerimiz şeffaf preformdan üretilmektedir. Pet şişelerin
hammaddesine boyar maddeler ilave edilerek renkli hale getirilebilir,
bu firmaların tercihidir.
- 19 litre polikarbonat şişelerde mavi rengin tercih edilmesinin iki
nedeni vardır.
- Birincisi transmisyon olayıdır; mavi rengin güneş ışığının
kırılmasına karşı olan hassasiyetidir. Çünkü şişe hacmi büyük ve
tüketim süresi uzun olmasından dolayı şeffaf olur ise, daha fazla
güneş ışınlarından etkilenecektir. İkincisi ise doğal su renginin mavi
ve tonlarından oluşmasıdır.
- Polikarbonat ve pet ambalajların insan sağlığı üzerindeki
etkileri nelerdir?
- Bugünkü bilimsel çalışmalar ışığında PC ve pet ten üretilen
ambalaj malzemelerinin ambalajlı su dolumunda güvenle kullanılmasında
sakınca yoktur. Bir gıda için güvenli olan bir malzeme diğer bir gıda
söz konusu olduğunda gıdanın içeriği (pH değeri, gazlı olup olmaması
vb ) nedeniyle tercih edilmeyebilir. Ancak ambalajlı su üreticisi
olarak bizler, gerek tüm dünyada gerekse ülkemizde gıda ambalajı
olarak kullanılmasında sakınca olmadığı bilimsel otoritelerce test
edilmiş ve onaylanmış olan malzemeler kullanmaktayız, bunların dışında
onaysız malzeme kullanmamaktayız.
- Ambalaj üreticileri de Tarım Bakanlığı'ndan üretim izni alırken
ürettikleri malzeme örnekleri bakanlıkça analiz edilmektedir.
- Ayrıca bize özel olarak Fransadaki AR-GE laboratuvarımızda suya
temas eden ambalaj malzemeleri ilk onaylanırken kapsamlı testler
yapılmaktadır. Onaylanmayan malzemeler ise şirketimizde kesinlikle
kullanılmamaktadır.
- Pompa temizliği nasıl yapılmalıdır?
- Su pompalarının sık sık temizlenmesi ve belirli aralıklarla
değiştirilmesi suyun kalitesinin korunması için önemlidir. Damacana
suyun kullanımının pratikliği açısından hemen hemen herkesin evinde
mevcut pompaların temizliği, suyun ömrünün olabildiğince uzaması için
önemlidir. Yaygın olarak kullanılan bu pompalar suda ciddi koku ve tat
bozukluklarına neden olmaktadır. Su pompalarının iç kısmında bulunan
körüklerin sürekli nemli olması toz taneciklerinin yapışmasına sebep
olabildiği için zamanla ciddi bir kirlilik oluşturabilmektedir. Suda
kötü tat ve kokuyu hissetmeye başladığınız anda pompayı yenilemeniz
gerekmektedir.
- Kullandığım suyun kalitesini nasıl anlarım?
- Öncelikle tükettiğiniz ambalajlı suyun Sağlık Bakanlığı tarafından
izni olup olmadığını, etiketin üzerinde izin tarihi ve sayısının
bulunup bulunmadığını kontrol etmek gerekir. Satın aldığınız suyun
etiketinde, gövdesinde (kabartma), emniyet bandında ve kapağında olmak
üzere dört ayrı yerinde markasının bulunmasına dikkat ediniz. Bunun
yanısıra, yine etiket bilgilerinde cinsi, üretim adresi, suya
uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametreler mutlaka yer
almalıdır. İmal ve son kullanma tarihi, parti ve seri numarası, şirket
logosunun ayrıca damacana ambalaj üzerinde kabartma ile yazıyor olması
gerekir. Güvenlik bandına önemle dikkat etmek de suyu açanın ilk siz
olduğunuzun göstergesidir.
- Şebeke suyu ile ambalajlanmış doğal kaynak suyu arasında ne
tür farklar vardır?
- Doğal kaynak suyunun şişelenmiş olması, söz konusu kaynak suyuna
dolum yapılabilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın çok sıkı olan yönetmelik
hükümlerine göre ruhsat alındığı, sürekli denetim altında olduğu ve
halk sağlığı açısından bir risk taşımadığı yönünde bir güvencenin var
olduğu anlamını taşır. Diğer taraftan çeşme suyunda bu şekilde güçlü
bir güvenceden bahsetmek mümkün değildir.
- Şişelenmiş doğal kaynak suyunda su kaynaktan ilk çıktığı haliyle
saf ve temizdir. İlave bir işleme gerek kalmaksızın direkt olarak suyu
kaynağından içebilirsiniz. Suyun saflığı ve temizliği yeryüzüne ilk
çıkış noktasından yani kaynadığı noktadan, tam otomatik makinelerde
şişeye dolumuna kadar olan süreçte çok sıkı kontrol
altındadır.
Diğer taraftan genel olarak suyun çeşmeye kadar olan
yolculuğu farklıdır; çeşme suyunda su kaynakları dereler, nehirler
gibi yüzey sularına dönüşmekte ve bu sular yüzeyden bulaşan her türlü
kirletici unsurları da (tarım ilaçları kalıntıları, metaller, parazit,
mikrop ve virüsler) taşıyarak toplanma havzalarına ya da barajlara
gelmektedir. Bu biçimde toplanmış sular muhtelif filtreleme,
klorlama ve dezenfeksiyon işlemlerinden geçirildikten sonra su şebeke
boruları vasıtasıyla konutlara pompalanmaktadır. Bu proseslerde
kullanılan klor gibi dezenfektanlar sağlık açısından uzun vadede
riskler taşımaktadır, ayrıca borulardaki her türlü yabancı madde, pas,
toprak, parazit, mikrop ve virüsler gibi unsurlar da şebeke suyunun
içerisinde konutlara ulaşmaktadır.
- Genelde çeşme suları, içinde taşıdığı klor gibi dezenfektanların
etkisiyle rahatsız edici bir koku ve lezzete sahiptirler. Şişelenmiş
sularda ise sadece suyun kendi doğal tadından bahsedebiliriz.
- Sonuç olarak şişelenmiş doğal kaynak suyu; hijyenliği, ambalajı ve
markası ile tüketicinin beğenisini ve güvenini kazanmak zorunda olan
ticari bir maldır. Bu nedenle yapılan yatırımlar çok büyüktür; bazı
küçük korsan firmalar dışında aklıselim hiçbir su sanayicisi
tüketicisinin sağlığını riske atarak kendi şirketinin piyasadan
silinme riskini göze alamaz. Genel olarak söylemek gerekirse; çeşme
suyu üretim ve hizmetinde bulunan kamunun kaliteye dönük motivasyonu
özel sektördeki kadar etkin olamamaktadır.
- Gerçekleşen üretim hacimlerinde, hizmet verilen tüketici
sayılarında ve bu nedenle de kalite anlayışında çeşme suyu ile
şişelenmiş su arasında büyük bir farklılık vardır. Çeşme suyunda kamu
tarafından çoğu kez yüz binlerin ya da milyonların su ihtiyacını vasat
kalitede dahi olsa karşılama zorunluluğu söz konusu iken; şişelenmiş
suda nispeten çok daha az sayıda tüketicinin ihtiyacını en iyi
kalitede karşılamak şeklindeki rekabetçi düşünce esastır.
|